Elimden Dökülenler
Zaman akıp giden bir tür nehir misali. Ne bu günü ne yarını tutabiliyoruz. Her zaman yarının bu günümüzden daha iyi olmasını diliyoruz ama her zaman her şey istendiği gibi olmuyor . Bir bakıyorsunuz güzel , sonrasında yine üzülebiliyorsunuz. Sürekli değişen ruh halinizde cabası. Bir gün sinirli hırçın her yeri dağıtıp dökmeye yeltenirken diğer gün bir tüy kadar hafif oluyorsunuz.Her şeye gülüp geçebiliyorsunuz . İnsanlar bu ruh halinize şaşırıyor sanki kendilerinde hiç bu durumu yaşamazlarmış gibi ... Bazen hiç nedeni olmadan birine kızgında olabiliyorsunuz . Mesela bir şey soruyor tersleniyorsunuz .Aslında o anda terslenecek bir durum olmuyor :) Diğer bir gün tüm biriktirdiklerinizi insanların suratına kusmak istiyorsunuz. Söyleyeyim ne olacaksa olsun bıktım diyorsunuz. Ama bu zamana geldiğinizde iyi düşünmeniz gerekiyor .Bu nokta hayatınız için dönüm noktası da olabilir , ölüm noktası da :) Hayat denilen bu sürüp giden zaman diliminde içinizde umutlarınız barınır çoğu kez . Bu umutlar olmadan yaşayamayız değil mi ? Bir gün mutlu olmanın , bir gün zengin olmanın , bir gün onun olabilmenin umutları. Hayat zor ve kuralları olan bir oyun belki de bir satranç ... Taşları öyle oynamalısınız ki hep ilerleyebilesiniz. Kısaca Oyunu kuralına göre ve zekice oynamalısınız ...
Yorumlar